İşte yaratıcılık ve yenilikçilik – XX

-
Aa
+
a
a
a

Engellerden Kurtulmak

 

Yenilik bir değişim sürecidir. Sezgisel, tesadüfi ve kontrol edilemez bir olay olarak algılanır genelde. Gene de bazı zamanlarda bu süreç aynen bir müzik enstrümanının çalınmasında bir sonraki notayı öngörebilmeniz gibi tanıdık bir süreç haline de gelebilir. Yenilik sağlıklı olmanın işaretidir. Hasta bir adamın imaj değişikliği gibi şeyler uğraşmasının beklenmemesi normal gelmiyor mu size? Ben burada size mümkün olabildiğince yönetilebilir ve rasyonel değişikliklerden bahsediyorum. Yenilik ile çılgınlığı bir tutmayın lütfen. Şimdi bu yeniliklerin önlerindeki engellere bir bakalım.

 

Yaratıcı ışığın gücünü emmek ile tanınan bir dizi kuvvet vardır önümüzde. Bir sürü iyi fikir bazen dipsiz ve kimin yarattığı ustaca gizlenmiş kara deliklerde kaybolur gider. Bunların birincisi kişiliksizliğin ve ileri görüşsüzlüğün en belirgin tezahürü olan ileri düzeyde bürokrasi ayak oyunlarıdır. Bir diğer kara delik ise siper savaşlarıdır. Firmanın hiçbir bölümü diğerine kazandığı kaleyi kaptırmak istemeyecektir.

 

Diğer bir kara deliğe ise “Titanik Yenilmezliği” diyoruz. Ben büyüğüm, ben güçlüyüm ve nihayet ben batmam burnu büyüklüğünden doğan ve en tehlikeli kara delik budur. Hiç kimseye, hiçbir şeye mal olmamış bir buzdağı sizin de sonunuz olabilir. Böyle bir buzdağının böyle bir gemiyi batırabileceği fikri ne kadar hayalperest bulunmuştur kim bilir?

 

Engelleri kaldırmak ve evi temiz tutmak için ilk önce fikirlerin önündeki engelleri kaldırmalı ve onların beslenmesini sağlamalıyız o zaman. Koskoca Amiral Leahy 1941 yılında atom bombası için “Bu lanet şey hiçbir zaman havalanamayacak ve patlamayacak, bunu size bir patlayıcı uzmanı olarak söylüyorum” diyebilmişti. Bir diğer koskocaman şirket yöneticisi ise “Rakiplerimiz ürünlerini geliştirmedikçe bizim geliştirmemizin de bir anlamı yok” saçmalığını düstur edinivermişti.

 

Herkes beyin fırtınası yaratılması olayını bilir ya da bildiğini sanır. En azından kendini bu kitabı okumaya yetkili ve yeterli sanan insanlar. Ancak bu insanlar bu beyin fırtınasının nerede, ne zaman, kimler ile kopartılması gerektiğini bilirler mi? Kendimden bir örnek vereyim. En başarılı fikirlerin ürediği fırtınalar hem küçük fırtınalardı hem de katılımcı düzeyi bazen sadece en alt düzey insanların bulunduğu ayaküstü tartışmalar idi.

 

Fikirlerin önündeki engelleri kaldırmak istiyorsanız ilk önce kendi fikirlerinizin ve beyninizin önündeki engelleri kaldırın.

 

Unutmayın her insanın içinde kendine ait bir bürokrasi yatar. 

 

Yenilik Ölümü – Bir Tehlike Anonsu

 

İlk önce kendinizi bir tartın. Müşterileriniz için ürününüzün önemi ne? Gerçekten almak zorundalar mı? Benim çocukluğumun evler için değişmez ve olmazsa olmaz makinası Singer dikiş makinası idi. Peki, ya şimdi? Singer firması kadınların yaşam içindeki yeni oryantasyonunu ıskalamıştı. Onlar artık evlerinin sökük diken ya da elbise biçen kadınları değildi. Zamanında buna uyanıp ev makinaları yerine sanayi tipi dikiş makinalarına dönmeleri çok daha akılcı olacaktı.

 

Bir diğer yenilik ölümü de analog saatlerden sonra birden bire dijital saatlerin ortaya çıkmasında beklenmişti. Analog saatler size en fazla ayın günlerini verebilirken dijital saatlerde hesap makinası bile vardı. Ancak beklenen olmadı. Hem dijital saatler analog saatler ile estetik açıdan başedemediler, hem de analog saatler Swatch örneğinde görüldüğü üzere muhteşem yenilikler ile pazar paylarını kaptırmadılar.

 

Biz bu olguya yaratıcılık kaldıracının isabetli hamlesi diyoruz. “Fonksiyonlar ile daha nasıl oynayabilirim?” anahtar soru olmalıdır böyle durumlarda. Yeniliği riskli buluyorsanız, siz hareketsizliğin riskini daha görmemişsiniz demektir. Halk bu tehlikeyi çoktan görmüş ve özdeyişini de yaratmıştır bile:

 

“Durmayın düşersiniz!” 

 

Olmasını Sağlamak

 

Diyelim engeller kalktı ortadan, diyelim biraz yıprandınız ama siz kazandınız, şimdi sıra yeniliklerin uygulanmasına geldi. Şimdi sıra sizi bekleyen ikinci ve daha yüksek engellerde. Umulmadık ve boyuna değişen dirençler ile karşılaşacaksınız. İşte bunları da yenebilmeniz için size birkaç tavsiye:

 

1.       Yeniliği özel seçilmiş kişilere cirolayın. Bunu da sadece raporlar ya da yazılar yolu ile yapmayın. Bilsinler ki her aşamada rapor ve hesap verecekler. Bir CEO için bu tip değişikler sırasında yapılacak en akıllıca aksiyon her aşamada paraşüt ile tam noktasına inişler düzenlemektir. Böylece yeniliği ciroladığınız insanların aklından hiç çıkmayacaktır görevleri.

2.       Şöyle bünyenize uygun bir strateji oluşturun. IBM için çalışan sistemin sizde başarılı olacağına dair hiçbir umut beslemeyin. İnsanlarınız stratejinize severek yaklaşsınlar.

3.       Stratejinizi insanların değil takımların stratejisi olarak belirleyin. Kimseyi öne fazla çıkartmayın ve kimseyi arkaya fazla düşürmeyin.

4.       Patron bir fikri kutsadıktan sonra tekrar öldürebilir mi? Ya da patrona rağmen bu fikir öldürülebilir mi? İtirazlara, karşı koymalara hatta isyanlara hazır olun.

5.       Teşvikler, ödüller koymayı azımsamayın.

 

Bir şeyi aklınızdan çıkarmayın. Yenilik yapacağız demek illa bir ürün geliştireceğiz ya da yeni bir servis vereceğiz demek değildir. Firmanızın işleyiş düzeninde yapacağınız yenilikler de yaşamsaldır. Düzeni koruyan, kaliteyi düşürmeyen insanların ödüllendirildiği bir çağın sonuna geliyoruz. Artık düzeni düzelten, kaliteyi iyileştiren insanları düşünün ve onlar ile çalışmayı amaçlayın.

 

Yenilik öldürebilir. Bu olanaklı ve olasıdır ancak yeniliksizlik kesin öldürür. İşte bu garantidir.